İçeriğinizin Okunma Oranını Arttırmanın 7 Yolu

İçeriğinizin okunma oranını arttırma yöntemlerine gelirsek: Bir blog yazısı yazdığınızda insanların onu okumasını istersiniz, değil mi? (Evet, dediğinizi duyar gibiyim=)) Başyapıtınızı yazmak için saatler harcadıktan sonra çok az sayıda insanın onu okuduğunu, paylaştığını, hakkında yorum yaptığını görseniz ne yaparsınız? (İnsan Kahrolur) Muhtemelen söyleyecek söz bulamaz ve bundan sonra ne yapacağınızı bilemezsiniz. Biliyorum çünkü ben öyleydim.

İçeriğinizin Okunma Oranını Arttırmanın 7 Yolu

İçeriğinizin Okunma Oranını Arttırmanın 7 Yolu

 

Peki, okunma oranını arttırmak için yapabileceğim bir şey var mı? Evet, var. Ben buna çengele takmak diyorum. Makale giriş kısmında kullanıcının dikkatini çekip kendini makale vermesini sağlayacak bir kalıp kullanıyorum. Okuyucu çengele takmanın yolu içeriğinizi onlarla sohbet eder gibi yazmanızdır.

Sohbet eder gibi yazıp okuyucuyu çengele takın. Bu yöntemi kullandıktan sonra makalelerinin okunma sayısında ciddi oranda artışlar olan birçok blog yazarı ve içerik oluşturucu var. İçeriğinizin sonuna kadar okunup okunmadığını anlamak için Crazy Egg’i kullanabilirsiniz. Yalnız uygulama bedava değil, aylık 9$ dolardan başlayan bir fiyat yelpazesi var.

NOT: Bu arada bu makalede ben size ücretsiz birkaç uygulama da bulup tekrar buradan paylaşacağım bilginiz olsun. Yandex Webmaster Tools var bunla ilgili sitenizin tüm sayfa içeriğinden gezinme olaylarını görebiliyorsunuz. Bunla ve diğeriyle ilgili bir yazı da paylaşacağım şimdi yüzeysel geçiyoruz.

Artık sohbet şeklinde yazılan yazıların okunabilirliği arttırdığını biliyorsunuz. Şimdi de neden işe yaradığına bakalım.

 

Sohbet Neden İşe Yarıyor?

Harvard Business Review’e göre, pozitif sohbet oksitosin adında diğer insanlarla iletişim kurmayı ve birlik olmayı cesaretlendiren bir hormon salgılanmasını sağlıyor, diğer adıyla iyi hissetme hormonu. Oksitosin ayrıca bağ kurma ya da aşk hormonu olarak da biliniyor çünkü empati yapmanızı ve diğer insanlara güvenip daha kişisel bir bağ kurmanıza sebep oluyor. Okuyucularınızla sohbet ederseniz, daha fazla oksitosin salgılarlar, bu da onları daha size karşı daha açık yapar, size güvenirler ve sizinle aralarında daha kişisel bir bağ kurarlar. Bu da onları yazınızı okumaya ve hatta yorum yaparak katkıda bulunmaya iter.

NOT: Bu arada makalenin altına yorum yapmayı da unutmayın. =)))

 

Sohbet Şeklinde Yazmanın 7 Yolu

  1. Sen/Siz ve ben sözcüklerini kullanın – bu iki sözcük basit gibi görünebilir ama güçlü sözcükler. Onlar olmadan, sohbet havası yaratmak mümkün değil. Düşünün. Sizin adınızı bilmiyorum öyleyse konuşurken sen/siz ve ben sözcüklerini kullanmazsam nasıl sizinle sohbet edebilirim? Neredeyse imkansız bir şey.
  2. Sorular sorun: Okuyucularınızı yazının içine çekmenin en basit yollarından birisi giriş kısmında soru sormaktır. Bunu blog yazınızın ilk cümlesinde yapmak zorunda değilsiniz ama ilk paragrafta yapmaya çalışmalısınız.
  3. Paragraflarınızı kısa tutun: Birisiyle sohbet ederken sizin tek kelime etmenize izin vermeyen insanlardan nefret etmez misiniz? Sanki sohbet etmiyormuşsunuz gibi hissedersiniz… Paragraflarınızı 1 ile 6 cümle arasında tutarsanız, sohbet havasını yakalarsınız.
  4. Kişiliğinizi ortaya çıkarın: Kimse kuru bir sohbetin parçası olmak istemez. Biraz mizah ve duygu katarak sohbetinizin eğlenceli olmasını sağlarsınız. Yazının içine böyle birkaç cümle serpiştirin yeter.
  5. Geçişler kullanın: Blog yazınız muhtemelen bir sürü alt konuyu kapsayacaktır, tıpkı normal bir sohbette olduğu gibi. Düzgün, akıcı geçişler yaptığınızdan emin olun. Başlık atmak yeterli değil. Geçiş yapmak için cümleler de kullanmalısınız.
  6. Bir hikaye oluşturun: anaokulu veya ilkokul öğretmenlerinizin sizinle nasıl bağ kurduklarını hatırlıyor musunuz? Dikkatinizi çekmek ve tutmak için masallar anlatırlar. Eğer giriş paragrafında anlatımınızda masalsı bir hava sağlarsanız, yazınızı daha fazla insanın okumasını sağlarsınız.
  7. Bir resim bin kelime anlatır: Resimler sohbeti teşvik etmek için harikadır, özellikle yazınızın başında kullandığınız resim. Geçmişte komik resimler kullandığımda, sizden tonlarca e-posta aldım ve okuyucunun sayfada kalma süresinin arttığını gördüm.

Blog sizinle okuyucu arasındaki bir sohbettir. Eğer onlarla laflayamazsanız, yalnızca siz onlarla konuşuyormuşsunuz gibi olur. Ve bildiğiniz gibi, insanlar sohbeti tercih eder…

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Cevap Yazın